Böbrek kanserinin giderek artan kıymetli bir sıhhat sorunu olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent oyupak, “Tüm dünyada toplam 400 bin civarında böbrek kanseri hastası bulunuyor. Bu sayının önümüzdeki 20 yıl içinde artacağı, 2040 yılında 650 bin kişiyi geçeceği biliniyor. Ülkemizde de durum buna paralel bir artış suratı görülecek. Günümüzde 5 bin civarında olan böbrek kanseri olay sayısının 2040 yılında 7800 olacağı iddia ediliyor” diye konuştu.
Böbrek kanseri gelişmesinde kimi risk faktörlerinin tesirli olduğunu belirten Prof. Dr. Soyupak, bu risk faktörlerini, hastalığa yakalanma riskini ikiye katlayan sigara kullanımı, şişmanlık, yüksek tansiyon, toksik kimyasal casuslara maruziyet ve genetik nedenler olarak sıraladı.
‘ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR’
Erken teşhisin tedavi muvaffakiyetini artıran değerli bir faktör olduğunu belirten Soyupak, “Tümörler genelde ultrason yahut tomografi sonrasında rastlantısal olarak bulunuyor ve çoğunlukla erken evre tespit ediliyor. Geç kalınmış tümörlerde maalesef tedavi talihi giderek düşüyor. Böbrek epey kanlanan bir organ olduğu için böbrekte oluşan bir tümör çok çabuk akciğere, beyne ve kemiklere metastaz yapabiliyor. Fakat erken bulunmuş tümörlerde böbrek dahi alınmadan hastalar bu hastalıktan kurtulabiliyor” sözlerini kullandı.
‘SİGARA EN BİLİNEN RİSK FAKTÖRÜ’
Sağlık alanındaki teşhis ve tedavi metotlarının gelişmesiyle hastalığın ilerlemesi durumunda dahi tedavi talihinin olduğunu aktaran Soyupak, “Böbrek kanseri genel olarak ileri yaş hastalığıdır. Bazen ailesel nedenlerle geliştiğini de görüyoruz. Birtakım ailelerde böbrek kanseri görülme ihtimali yüksek oluyor. Sigara içenlerden yahut çevresel faktörlerden asbestle temas edenlerde böbrek tümörü epey sık görülüyor. Sigara, risk faktörlerinden en bilineni o denli ki, riski iki katına çıkarıyor” dedi.
Erken evrede böbrek tümörüne rastlandığı takdirde yapılacak süreçleri anlatan Prof. Dr. Bülent Soyupak, “Erken evrede tespit edilen tümörde böbreği koruyarak yalnızca ilgili tümörün çıkartılmasıyla süreç yapılabilir. İlerlemiş tümörlerde açık cerrahi gerekebilir. İlerlemiş durumda ise kemoterapinin epeyce yararı var” formunda konuştu.
