Migren sanılan baş ağrısı aslında sinsice ilerleyen ve körlüğe yol açabilen göz tansiyon (glokom) hastalığı çıkabiliyor. Bu nedenle de birden fazla kişi migren atağı sanarak göz tansiyonu hastası olduğunu fark edemiyor. Glokom dünyada körlük nedenleri ortasında 2. sırada yer alıyor. Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Ünitesi Sözcüsü Prof. Dr. Tekin Yaşar, hastalığın başlangıçta şikâyet yaratmadığını belirterek “Bu yüzden hasta tarafından algılanması güçtür. Hastalık göz hududunda ilerleyici hasara neden olarak, görme işlevlerimizde azalmaya yol açabilir” ihtarını yaptı.
BİLİNÇSİZ KULLANILAN HAPLAR
Prof. Tekin ile glokom hakkında merak edilenleri konuştuk.
– Göz tansiyonu nedir?
Halk ortasında göz tansiyonu ya da “karasu” olarak bilinen hastalık görme sonu üzerinde tahribat yaparak birinci devirlerde hastanın etrafını görmeyi engelleyen, son periyotlarında ise körlüğe yol açabilen bir görme sonu hastalığıdır. Büyük kısmı erişkinlerde ve sinsi seyirli olmasına karşın, yeni doğan bebeklerde ve erişkinlerde şiddetli ağrı ile ortaya çıkan az görülen tipleri de vardır.
Dünyada 70 milyon insanı etkileyen glokomun 40 yaşının üzerinde görülme mümkünlüğü yüzde 2’dir. Dünya körlük nedenleri ortasında ikinci sırayı alan glokom nedeniyle, 6.5 milyon insan görmesini kaybetmiştir, bu sayı toplam körlüklerin yüzde 13.5’ini oluşturur.
– Göz tansiyonuna yol açan faktörler neler?
En kıymetli nedeni, göz küresi içinde artan basıncın görme hududu üzerine olan baskısıdır. Bu basıncın hipertansiyon yani koldan ölçülen kan basıncı ile ilgisi yoktur. Yaşın artışı, aile bireyleri ortasında glokom hastası olması, yüksek miyopi, diyabet ve bilhassa denetimsiz kullanılan kortizon hap ve damlaları glokom riskini arttırabilir.
– Teşhiste hangi yollar kullanılmaktadır? Tedavi nedir?
Detaylı bir göz muayenesinin yanı sıra başta görme alanı testi üzere yollarla görme işlevlerinin kıymetlendirilmesi ve gelişmiş lazer teknolojileri ile göz hududu topografisinin yapılması da gerekli testlerdendir. Göz tansiyonunun düşürülmesine yönelik tedavi günümüzde de temel prensiptir. Göz içi basıncının düşürülmesi maksatlı tıbbi tedavide ya göz içi sıvısının üretimini azaltan ya da sıvının dışa akışını artıran tedavi seçenekleri uygulanır. Bu tedavileri tıkalı bir suyolunun açılması ya da musluğun kısılması halinde düşünebiliriz. Glokomun cerrahi tedavisi göz içi basıncının gün içindeki çok oynamalardan uzak tutacak formda göz içi sıvısının dışa çıkışına imkân veren yeni bir kanal açılmasına yöneliktir.
ŞİDDETLİ BAŞAĞRISI
– Migrenle karıştırılmasının nedeni nedir?
Glokomun çok sık görülmeyen açı kapanması tipinde hastanın gözünde başa yayılabilen şiddetli bir ağrı olur ve migrenle karışabilir, lakin eşlik eden önemli ve ani görme azalması ile migrenden ayırt edilebilir. Kimi migren tiplerinde de migren ağrısı öncesi, beğenilen renkli halkalar görme ve göz etrafında ağrı görülebilmektedir. Bu yüzden bu iki hastalık nadiren karıştırılabilir.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
– Glokom, hastalığın başlangıcında şikâyet yaratmıyor. Bu yüzden hasta tarafından algılanması güçtür.
– Hastalık göz hududunda ilerleyici hasara neden olarak, görme işlevlerimizde azalmaya yol açabilir.
– Glokomun ilerlemesiyle kontrast görmede azalma (birbirine zıt tonları görmede zorlanma, silik görme), renkli görmede yetersizlik, karıştırma, görme alanında daralma üzere algılamada zorluk çekebileceğimiz başlangıç görme bozukluklarının yol açabileceği kazalar çoklukla sakarlık sanılır.
– Hastalık ilerledikçe görme alanındaki kayıp oranı artar ve hasta evvel çevresel sonra merkezi görmesini kaybederek geri dönüşümsüz körlüğe gerçek gidişat gösterir.
