TBMM Lideri Numan Kurtulmuş Cezayir Dışişleri Bakanı Attaf’ı kabul etti
Kurtulmuş:
“Afrika kıtasının yine uyanması, kendi gücünün farkına varması ve refahının, huzurunun sağlanması için Cezayir ve Türkiye’nin ortak bir perspektifte hareket ettiğini görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz”
” Akdeniz’in ve İslam dünyasının iki kıymetli ülkesi olarak Cezayir ve Türkiye, ortak hareket etmeyi sürdürdükçe ve artırdıkça hem iki ülkenin hem de Afrika’nın geleceğini çok daha güçlü hale getirecektir”
ANKARA – Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, “Afrika kıtasının yine uyanması, kendi gücünün farkına varması ve refahının, huzurunun sağlanması için Cezayir ve Türkiye’nin ortak bir perspektifte hareket ettiğini görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz” dedi.
TBMM Lideri Kurtulmuş, TBMM’de, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Kurtulmuş, iki ülke ortasında bu genel çerçevenin ortaya konulmuş olmasının, hükümetlerin çok daha güçlü bir biçimde çalışmasına, devlet kurumlarının bu istikamette yol almasına neden olduğunu söyleyerek, “Ekonomide, ticarette, kültürel alanda yapılan iş birlikleri değerlidir ve büyük uzaklık alınmaktadır. Ancak bunlar kâfi değildir. Aramızdaki bağlantının geldiği noktanın çok daha ileriye taşınması ortak bir maksat olarak kabul edilmelidir. Natürel ki tarihten gelen çok büyük iştiraklerimiz var, ortak hissiyatımız, ortak kültürümüz, ortak inançlarımız ve anlayışlarımız var. Cezayir halkıyla Türk halkı çok yakın dost, kardeş iki halktır. Ayrıyeten Türk halkının nezdinde, gönlünde Cezayir’in emperyalistlere karşı vermiş olduğu kurtuluş uğraşının unutulmaz bir yeri vardır ve bu gayret olağanüstü değer verdiğimiz bir direniştir, çabadır. Bugünden geçmişe gerçek baktığımızda Cezayir halkının ortaya koyduğu cesaretli direniş ve emperyalizme karşı çabası aslında bugün bile Afrika halklarına örnek teşkil etmektedir.”
Kurtulmuş, Afrika’nın hem istikrarsızlaştırılması hem birtakım terör örgütleri vasıtasıyla vekalet savaşlarının konusu haline getirilmesi hem de bu vesileyle Afrika halkının zenginliklerinin sömürülmesi için hesaplar yapıldığını lisana getirerek, “Mesela Boko Haram diye bir örgüte verilen takviye… Bu örgütü kim ortaya çıkardı, kimler destekledi, kimler ardında durdu ve bu örgütün Afrika’ya sağladığı sonuç nedir? Bunlar çok açık ortada. Birçok ülkenin, yalnızca bu örgütün varlığı üzerinden nasıl istikrarsızlaştırıldığı ortadadır. Türkiye olarak şu anda Afrika kıtasındaki çabucak her ülkede büyükelçiliğimiz vardır. Bir Afrika siyaseti çerçevesinde son yıllarda yeni bir açılım içerisindeyiz. Bizim Afrika kıtasına temel yaklaşımımız şudur. Gelin daima birlikte el ele, kol kola tutunalım ve Afrika halklarının daha güçlü daha müreffeh daha huzurlu bir hale gelmesi için birlikte çalışalım.”
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Afrika kıtasının tekrar uyanması, kendi gücünün farkına varması ve refahının, huzurunun sağlanması için Cezayir ve Türkiye’nin ortak bir perspektifte hareket ettiğini görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz. Akdeniz’in ve İslam dünyasının iki kıymetli ülkesi olarak Cezayir ve Türkiye, ortak hareket etmeyi sürdürdükçe ve artırdıkça hem iki ülkenin hem de Afrika’nın geleceğini çok daha güçlü hale getirecektir. Ülkeler ortasındaki bağlantılarda nasıl hükümetler ve devlet kuruluşları ortasındaki münasebetler kıymetliyse birebir halde parlamentolar ortasındaki alakanın de çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Bunun için Cezayir Millet Meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi ortasındaki bağların çok daha ileriye götürülmesi için uğraş sarf etmeye hazır olduğumuzu tabir etmek isterim. Bu vesileyle de Sayın Cezayir Millet Meclisi Liderine selamlarımızı ve sevgilerimizi ifade ediyorum.”
Cezayir Dışişleri Bakanı Attaf, Erdoğan ve Tubbun’un geniş vizyonları sonucunda bu ilişkinlerin uygun istikamete hakikat gittiğini belirterek, “Bu gelişmelerden bir tanesi parlamento alanındadır. Hükümetler ortasındaki bağlantılar her vakit çok çok düzgün bile olsa daima eksiktir. Zira bunu tamamlayacak olan parlamentolardır. Bildiğiniz üzere bir diplomatik, resmi bağlantılar vardır bunu hükümetler yürütür, bir de parlamento diplomasisi dediğimiz diplomasi vardır, bu da aslında halkın içinden gelen bir şeydir. Bizdeki en kıymetli amaç burada. Bize düşen vazife de halklarımıza en güzel vazifesi sunmaktır” halinde konuştu.
