Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Lideri Ziya Şahin, arı sayısı artmasına rağmen üretimde düşüş yaşandığını belirterek, bal üretim alanlarının artırılması gerektiğini bildirdi.
Bir programa katılmak üzere geldiği Sivas’ta, AA muhabirine açıklamada bulunan Şahin, Türkiye’deki kayıtlı kovan sayısının 8 milyon 900 bin, arıcı sayısının ise yaklaşık 90 bin olduğunu söz etti.
Son periyotta artan arı sayısına karşılık ülkedeki alan sayısının yetersiz olduğuna dikkati çeken Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığından arıcıların arılarını konaklattığı alan ölçüsünün artırılması talebinde bulundu.
Şahin, arıların yiyecek bulacağı ve barınacağı florası varlıklı yeni alanlara gereksinim olduğunu lisana getirdi.
Türkiye’deki bal rekoltesinin uzun yıllar ortalamasının 104 bin ile 118 bin ton ortasında değiştiğini aktaran Şahin, “Arı sayımız çoğaldıkça kovan başı bal üretimimiz düşüyor. Arıcımızın en büyük temel problemi da bu. Yani arı sayısını artırdıkça alanları da artırmamız lazım, alanlar yetersiz.” dedi.
Dünyada kilometrekareye 0,8 kovan düştüğünü aktaran Şahin, Türkiye’de bu sayının 11 kovan olduğunu tabir etti.
Çam balının üretildiği çam ağaçlarının bulunduğu bölgede kilometrekareye 250 kovan düştüğünü lisana getiren Şahin, “Dolayısıyla bizim mutlak suretle bal üretim alanlarına gereksinimimiz var. Bal üretim alanları olmadan arı sayısını artırmanın bir yararı yok.” diye konuştu.
“Yağmurlar hoş oldu lakin vakitsiz oldu”
Şahin, global iklim değişikliklerinin bal üretimini de olumsuz etkilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Küresel iklim değişikliği hem bitkilerde hem de canlılarda düşüşler yaşatıyor ve yaşatacak da. Yağmurlar hoş oldu ancak vakitsiz oldu. Bitki gelişti, tam çiçeklenme periyodunda kimi yerlerde yağmur oldu. Bu bizim için kar değil, ziyandır, birtakım yerlerde vakitli yağmur yağdı bu bizim karımızadır. Türkiye’de global iklim değişikliğinin tehlikelerini biz canımızda ve kanımızda hissetmeye başladık. Birtakım bölgelerimizde hiç bal üretimi olmadığı üzere kimi bölgelerimizde rekoltenin üzerinde bal üretimi yapıldı. Artık bölgelerimize nazaran arı ıslahını yapmamız gerekiyor.”
Türkiye’ye yetecek balın olduğunu söyleyen Şahin, “Eylül ayında çam balı mevsimi gelecek, bu gidişat çok bozmazsa ihraç edecek çam balı da bulabiliriz.” dedi.
“70-80 bin ton bal bekleniyor”
Şahin, bal üretim ölçüsünde geçen yıla nazaran düşüş olabileceğini belirterek, “Geçen yıl 100 bin tona yakın bal üretimi oldu, bu sene 70-80 bin ton bal bekleniyor. Burada en büyük kaynak 40 bin ton ile çam balında. 10-15 bin tonla ayçiçeği ve pamuk ballarımız var. Geri kalanını kır çiçekleriyle üretiyoruz. Bu iki bal bizi desteklerse ihracat yaparız.” diye konuştu.
Çam balı üretiminin yılda yaklaşık 40 bin tona yakın olduğunu aktaran Şahin, “Bu balın yaklaşık 15 bin tonunu yurt dışına pazarlıyoruz. Almanya başta olmak üzere öteki Avrupa ülkelerine pazarlıyoruz. Arabistan pazarı da Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimiyle açıldı. Arabistan pazarı da petek balında uygun bir müşterimiz.” dedi.
“Hiç arı ve arıcı yüzü görmemiş ballar var”
Arıcıların pazardaki en büyük meselesinin düzmece ve merdiven altı eserler olduğuna dikkati çeken Şahin, “Merdiven altı yani sanayi balı dediğimiz hiç arı ve arıcı yüzü görmemiş ballar var. Bunlar nişasta bazlı şekerler ve bir ekip enzimlerden üretilmiş ballar.” dedi.
Sahte balların tespit edilmesi için proje hazırladıklarını, bilgi oluşturmak için vilayetlerden toplanan bal numunelerinin Tarım ve Orman Bakanlığına gönderildiğini lisana getiren Şahin, arıcının ürettiği bal ile endüstride üretilen balın ayırt edilmesini beklediklerini aktardı.
Şahin, balın maliyetinin 127 lira olduğunu söyleyerek, bu fiyatın altında satılan balların uydurma olabileceğini kelamlarına ekledi.
