Omega 3 yağ asitlerinin bedenin muhtaçlık duyduğu ve sıhhat için hayati kıymete sahip mikro besinler olduğunu belirten Sağlıklı Hayat Danışmanı Uzm. Dr. Murat Keklikoğlu, hücrelerin, bilhassa de beynin düzgün çalışması için omega 3 yağ asitlerinin gerekli olduğuna dikkat çekti.
Omega 3’ün yararlarına ait bilgiler paylaşan Keklikoğlu, “Omega 3’ün yararları ortasında bağışıklığı güçlendirmesi, kalp damar sıhhatini muhafazaya yardımcı olması, kemiklerin zayıflamasını önlemesi, depresyon ve anksiyeteye karşı tesirli olması gösterilmektedir. Ayrıyeten omega 3, anne karnındaki bebekler ve gelişim çağındaki çocuklar için de hayli kıymetlidir. Bu nedenle gebeler ve çocuklar başta olmak üzere tüm bireyler, kâfi omega 3 alımına dikkat etmelidir” dedi.
Günlük omega 3 gereksiniminin 1 gram ile 3-4 gram ortasında değiştiğini kaydeden Keklikoğlu, her destek üzere omega 3 alımında da kesinlikle tabibe danışılması gerektiğine vurgu yaptı. Keklikoğlu, omega 3 yağ asitlerinin inflamasyonu güçlü bir halde önlemesinin yanı sıra beyin ve hudut sisteminin yapısı için büyük değere sahip olduğunu bildirdi.
Omega 3’ün kâfi ölçüde alınmaması durumunda birçok kronik hastalığın ortaya çıkma riskinin arttığını söyleyen Keklikoğlu, “Omega 3 yağ asitleri, kimyasal olarak uzun zincirli yağ asitleridir. Genel düzgünlük hali için en kıymetlileri EPA ve DHA yağ asitleridir. EPA ve DHA’nın anne sütünde, alglerde (su yosunu), balıklarda, otla beslenen mera hayvanlarının etlerinde mevcuttur. EPA ve DHA insan bedeninde ALA’dan (Alfa-Linolenik Asit) yapılabilmektedir. Fakat üretimi kâfi olmayabilir. ALA en fazla keten tohumu, chia, haşhaş, semizotu, kabak çekirdeği ve cevizde bulunur” tabirlerini kullandı.
“OMEGA 6 ÖLÇÜSÜ, OMEGA 3’Ü AŞMAMALIDIR”
Vücutta omega 3 ile omega 6 yağlarının makul bir istikrar içerisinde olması gerektiğini tabir eden Keklikoğlu, “Omega 6 yağları inflamasyon sürecinde rolü olan yağlardır ve kâfi ölçüde omega 3 alımıyla dengelenmesi gerekir. Omega 6 ölçüsü, omega 3’ü aşmamalıdır. Meğer günümüz toplumunda omega 3 ve omega 6 dengesizliği epey yaygındır. Çağdaş beslenme şeklinde maalesef omega 6 alımı çok yüksek olmasına rağmen omega 3 alımı ekseriyetle düşük kalmaktadır. Bu durum kronik inflamasyon ve ona bağlı hastalıklara yol açmaktadır. Omega 3 yağ asitlerinin alımını artırmak inflamasyonu önlemenin değerli bir adımıdır” dedi.
OMEGA 3’ÜN YARARLARI NELERDİR?
Yeterli omega 3 alımının bilişsel fonksiyonlar, inme riski, beyin kan akımı, DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) semptomları, migren, Alzheimer ve Parkinson üzere nörodejeneratif hastalık riskinin azalmasında tesirli olduğunu söyleyen Keklikoğlu, “Omega 3 yağları hücrelerimizin yapı taşları ortasındadır. Hücre zarlarının bir kısmını oluşturan çoklu doymamış yağlar omega 3 yağları EPA ve DHA’dır. Hücrelerin düzgün çalışması için omega 3 yağ asitlerine muhtaçlıkları vardır. Bedendeki her hücre kolesterol, doymuş yağlar ve çoklu doymamış yağların birleşiminden oluşur. Omega 3 yağları hücrelerimizin yapı taşları arasındadır” diye konuştu.
Keklikoğlu, balık yağının uygun şartlarda saklanması gerektiğine de dikkat çekti.
