Uzun yıllardır yaşadığı kalp rahatsızlığı nedeniyle 2017 yılında kalp pili takılan Deniz Özfidan, nefes darlığı ve çabuk yorulma üzere şikayetlerinin gelişmesi üzerine 2 ay evvel hastaneye başvurdu.
Tedavi altına alınarak Kalp damar cerrahisi Kliniğine yönlendirilen Özfidan, kalp yetmezliği nedeniyle Sıhhat Bakanlığı’nın “organ bekleme listesi”ne alındı.
Özfidan’a, kalp bulunana kadar geçen müddette ömrünü sürdürebilmesi için gerçekleştirilen ameliyatla sol ventrikül dayanak aygıtı takıldı.
Hastanede bir mühlet nezaret altında kalan Özfidan, yapay kalbi ile hastaneden taburcu oldu.
“MERDİVEN ÇIKAMIYORDUM LAKİN ARTIK ÇIKIYORUM”
Özfidan, yaptığı açıklamada, sağlıklı olsaydı kendisinin de organ bağışçısı olmak istediğini söyledi.
Kalp rahatsızlığı nedeniyle 5 yıl evvel işten ayrıldığını lisana getiren Özfidan, takılan sol ventrikül takviye aygıtıyla toplumsal hayatına kıymetli ölçüde geri döndüğünü kaydetti.
Özfidan, yapay kalp takılmadan evvel yürümekte ve nefes almakta zorlandığını belirterek, “Bakkala ekmek almaya gidiyordum, geri dönüyordum, nefes nefese kalıyordum. Merdiven çıkamıyordum ancak artık çıkıyorum. 20-30 merdiven çıkarım.” diye konuştu.
Şu anda sol ventrikül dayanak aygıtı ile yaşadığına dikkati çeken Özfidan, kalp nakli olması halinde daha uygun olacağını kelamlarına ekledi.
“ŞU AN YAŞIYOR LAKİN ÇOK UYGUN BİR KALP NAKİL ADAYI”
Ameliyatı gerçekleştiren grupta yer alan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Nuri Karabulut, Özfidan’ın yapılan testlerinde sol kalbinde ileri derecede yetmezlik tespit ettiklerini söyledi.
Karabulut, hastanın kalp nakli adayı olarak belirlendiğini, lakin mevcut durumunun organ bağış listesinde beklemeye uygun olmadığını kaydetti.
“İleri kalp dayanağı sistemi”ne muhtaçlığı olduğunu tespit ettikleri hastaya, kalp nakli hazırlığı maksadıyla sol kalp dayanak sistemi takılması karar verdiklerini aktaran Karabulut, bu sürecin hastaya uygulandığını söyledi.
Karabulut, kelam konusu sürecin kalbin sol kısmını rahatlattığını söz ederek, “Hastanın klinik durumunu güya kendi kalbi çok daha âlâ çalışıyormuşçasına düzeltiyor ve kalp nakli için daha güzel bir aday haline getiriyor.” dedi.
Dr. Mehmet Nuri Karabulut, bugünün 29 Eylül Dünya Kalp Günü olduğuna vurgulayarak, “Bu hasta ömür beklentisi yüksek, hayatı seven bir hasta. Yaşamak istiyor. Kalbinin dışında bütün beden sistemleri tıkır tıkır çalışıyor. Şayet bu aygıt olmasaydı tahminen nakil beklerken hayatını kaybedecekti. Şu an yaşıyor ancak çok uygun bir kalp nakil adayı” dedi.
Türkiye’deki organ bağışı oranlarına dikkati çeken Karabulut, ne kadar çok bağış yapılırsa, o kadar çok hastanın yaşama tutunacağını söyledi.
“ORGAN BAĞIŞI HAYAT KURTARICIDIR”
Kalp Damar Cerrahisi Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Mehmed Yanartaş da, kalp yetmezliğinin yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde önemli bir artış trendinde olduğunu söyledi.
Yanartaş, kâfi organ bağışı olmadığından kalp yahut başka organlardan nakil beklerken kaybedilen hastanın epeyce fazla olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“O yüzden biz halkımızı bilhassa ağır bakımlarda yatan, artık bir devası kalmamış, beyin vefatı gerçekleşmiş, kendilerine bunların söz edildiği hasta yakınlarına, diğer bir hastanın hayatına umut olma ismine bilhassa organ bağışında bulunmalarını istirham ediyoruz. Zira o organlar tahminen toprak olacak. Rastgele bir bireye yararı olmayacak tahminen fakat bir kişi organ bağışıyla, üç dört kişinin hayatını kurtaracak. Organ bağışı o yüzden hayat kurtarıcıdır.”
