Teknik yönetici Yılmaz Vural, 13. Kocaeli Kitap Fuarı’nda düzenlenen söyleşide futbolseverlerle bir ortaya gelerek iştirakçilere futbol anılarını ve kentlerdeki futbol kültürünü anlattı. Kulüp yöneticilerinin futbolu daha fazla ciddiye alması gerektiğini söz eden Vural, futbolun insan ve toplum psikolojisini dengelediğini söyledi.
‘ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDEKİ BİR GALİBİYET, TÜRKİYE’DEKİ 32 MAÇA BEDEL’
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu arkadaşlarıyla Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçını izlediğini anlatan Vural, “Galatasaray, Manchester United maçını kazandı. Gol olunca hepimiz ayağa fırladık. Bizi ayağa kaldıracak olay nedir bunu anlamak lazım. Galatasaray galip geldi. 3 milyon Euro’ya yakın para veriyorlar galibiyete. Bu ne demektir? 90 milyar para yapar. Türkiye’deki 32 maça bedel. Yani Türkiye’de maç kazandığınız vakit aldığınız para 2 milyon, 2 buçuk milyon TL galiba. Yani bu türlü bir işi büyütmek, Real Madrid, Barcelona olmak istiyorsanız Şampiyonlar Ligi denilen bu turnuvada yol almanız lazım” biçiminde konuştu.
‘ARDA GÜLER’İN YENİ GRUBUNDA ÇABUCAK SAKATLANMASI CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR KONU’
Vural, Real Madrid’e transfer olan Arda Güler için, “Arda diye bir çocuğumuz çıktı, herkes sahipleniyor. Arda Fenerbahçe’ye Gençlerbirliği altyapısından geldi ve 16 yaşlarında falan geldi galiba. Fenerbahçe altyapısında fark edildi. Kimse o denli hava atmasın. Allah vergisi çocuk geldi. Türkiye’deki idman metotlarıyla çalışmış bir oyuncu, yeni grubunda çabucak sakatlandı. Ciddiye alınması gereken bir konu” değerlendirmesinde bulundu.
‘MİLLİ GRUBA YABANCI HOCA GELİR Mİ YA?’
Milli kadro hocasının yabancı olmaması gerektiğini belirten Vural, “Beni çok acıtan bir husus var. Ulusal kadroya yabancı hoca gelir mi ya? Şayet Afrika ülkesiysen, oradakileri eğitsin diye gelişmiş ülkelerden hoca getirirsiniz. Türkiye’nin buna muhtaçlığı mı var? Federasyon ‘bizi memleketler arası boyutta daha yeterli temsil eder, yarıştığımız onlar çünkü’ diye düşünüyor. 23 yabancı hoca, hiçbirinin Avrupa’da ve dünyada bizi bir konuma getirdiğini görüyor musunuz? Senin beğenmediğin, bir şey bilmediğini düşündüğün Türk hocalar muvaffakiyetler kazanmış. Yabancı orada daha âlâ eğitim görüyor, işi daha düzgün öğreniyor. O vakit federasyon, bu antrenörleri ben mi eğitiyorum? Eğiten sensin. Demek ki senin eğitim sisteminde bir meşakkat var. Sen kendini değiştirmeyi düşünmüyorsun. Kolay yoldan ‘bu uygun değil’ diyebiliyorsun. Kimse üzerine alınmıyor” değerlendirmesinde bulundu. (HABER MERKEZİ)
